Sayfalar

27 Ocak 2013 Pazar

Londra'da 2013 Yılbaşı akşamı III

30.12.2012

Bugün free günümüz, bol bol alışveriş yapıp Londra'nın keyfini çıkarmaya karar veriyoruz, Bahar Primark'ın yolunu tutuyor, ben ise bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Txmaxx'e gidiyorum. Txmaxx'te bir sürü markanın uygun fiyatlı ürünleri var. Çanta bölümünde o kadar çok vakit geçirmişim ki, elbise bölümüne vakit kalmıyor, Einstein kesinlikle çok haklı; zaman çok göreceli bir kavram, alışverişte saatler dakika kıvamına geliyor:) 4 saati txmaxx'te harcıyorum. Kesinlikle göz atmanızı tavsiye ederim,

Somerset House
Bütçenize uygun kaliteli şeyler bulabilirsiniz, ayrıca yılbaşı indirimi de yapıyorlar. Bahar'da alışverişinden memnun kalmış olmalı ki sırtındaki çanta dolu geliyor... Bir arkadaşımızın resmini görmek üzere National Portrait Gallery'e uğruyoruz ancak resim başka yerde sergilenmek üzere gönderilmiş, hiç oyalanmadan Somerset House'a doğru ilerliyoruz. Somerset House önünde açık buz pisti var. Kahvemizi içerken buz pateni yapan insanları seyrediyoruz, buzun büyülü bir havası var. Biletleri ise önceden almak gerekiyor çünkü her zaman biletler tükenmiş oluyor.

Bu akşam yemek için eve döneceğiz diye ev sahibimiz Peter bize yemek hazırlıyor, Peter kendimizi evimizde gibi hissettiriyor, esprili bir İngiliz, gerçi itiraf etmeliyim esprilerinin yarısını anlamıyorum ama yemek boyunca muhabbet ediyoruz, ve yemekten sonra High Barnet'teki Ye Olde Monken Holt puba gidiyoruz. Geçen sene Peter bizi götürmüştü, şimdi ben arkadaşımı götürüyorum. ve bu kez süpriz, pub da mahalle halkının oluşturduğu gönüllü grubu var, davul, gitar, saksofon kim neyi çalabiliyorsa müzik grubu kurmuşlar, o kadar samimi ve tatlılar ki, hemen onlara katılıyoruz ve gece boyunca dans ediyoruz, bildiğimiz şarkılarda eşlik bile ediyoruz. Her pazar akşamı grup toplanıyormuş. Bu yazıyı pazar günü yazıyorum bu da demektir ki onlar şimdi yine şarkı söylemeye başlamışlardır. Saat 12 gibi evin yolunu tutuyoruz, bir güzel Londra günü daha bitiyor.


31.12.2012
Ye Olde Monken Pub, High Barnet
Nihayet Yılbaşı günü. Evimiz Kuzeyde uzak noktada olduğu için ve havai fişek gösterisini merkezde izleyeceğimiz için evden sabah ayrılmaya karar veriyoruz, bavulları hava limanında emanete bırakıp, merkeze geri geleceğiz gece yılbaşı kutlamalarından sonra ise doğrudan hava limanına gideceğiz. Hava limanına öğlen gidiyoruz, bagajları emanete verip, Bahar'ın arkadaşları ile vedalaşmak için onlara uğruyoruz, Süreyya bizim için cup cake pişirmiş, yediğim en güzel cup cake'ti. Heyecanla onlara Londra'da neler yaptığımızı anlatıyoruz, ilk gün onlara uğramıştık, şimdi ise veda ziyareti zaman su gibi akıp geçmiş. Saat 3 gibi şehir merkezine gidiyoruz, Londra'da havai fişek gösterisi izleme alanına yaya girişini saat 7 gibi erkenden kapatıyorlar bu nedenle çok fazla oyalanmadan izleme alanına geçeceğiz, ama önce kendimize yılbaşı yemeği ısmarlayalım diyoruz. Angus Steakhouse'lardan birine girmeyi deniyoruz ama sanıyorum herkes yılbaşı için özel bir yemek yemek istiyor, kuyruk kapıdan dışarıda. Biz de gözümüze kestirdiğimiz bir pub'a kendimizi atıyoruz bu arada publar yılbaşı gecesi için bilet satıyorlar ve publara giriş biletli, sonra ise içeri almıyorlar, bizde yemekten sonra London Eye önüne havai fişek gösterisi izleme alanına geçiyoruz. Saat 8. Daha tam 4 saatimiz var, Allah'tan hava çok güzel, ılık, rüzgar yok, nehir kenarında olmamıza rağmen üşümüyoruz, geçen sene yağmurluydu bu sene hava çok güzel. Thames Nehri kenarı açık hava partisine dönüşmüş, her milletten insan var, arada türkçe konuşanları duyuyorum mutlu yıllar diliyorum, çoğunluk turist,  tabii biz kendimizi turistten saymıyoruz:) saatler hızla ilerliyor, saat 22:00 de Türkiye'deki arkadaşlarımıza yeni yıl mesajlarımızı iletiyoruz bizim daha iki saatimiz var, parti gittikçe ısınıyor, bu arada bu alanda su dahi hiç bir şey satılmıyor,
insanlar içeceklerini gündüz alıyorlar akşam da tükenince tekrar alacak yer olmadığı için eğlence dozunda kalıyor. Saat 12'ye yaklaştıkça heyecan iyice yükseliyor son dakika sayıma başlıyoruz, binlerce insan bir arada geri sayıyoruz ve saat tam 12'de Big Ben'den ses yayılıyor; din den don ve ondan sonrası tam bir şölen, 10 dakika boyunca gece gündüz gibi oluyor anlatılmayla tarif edilecek gibi değil, en iyisi videoyu seyredin. Ömrü hayatımızda bir kez mutlaka seyredilmesi gereken bir şölen. Havai fişek gösterisinin ardından kalabalıkla şehrin içine akıyoruz, yaya trafiği nasıl olur tecrübe ediyoruz. Hava alanı için daha vaktimiz var bu nedenle açık olan pubların birine giriyoruz saat 2 gibi. Eğlence publarda sona ermiş, kahvemizi içiyoruz, Underground 3'ten sonra açılacacağı için, saati bekliyoruz sonra havaalanı. Bagaj emaneti saat 5'te açıldığı için hava alanında biraz banklarda uyuyoruz. Sonra sabah 9 uçağı ile ver elini İstanbul... Rüya gibi bir gezi daha bitti. İnşallah sırada başka geziler olur.

Londra Yılbaşı Havai Fişek gösterisi:

1 yorum: